of or pertaining to two; made up of two parts, twofold, double

listen to the pronunciation of of or pertaining to two; made up of two parts, twofold, double
English - Turkish

Definition of of or pertaining to two; made up of two parts, twofold, double in English Turkish dictionary

dual
ikili

Birlik ve ikilik yalnızca aşkta çatışma içinde değildir. - Only in love are unity and duality not in conflict.

dual
çifte

Tom'un çifte vatandaşlığı var. - Tom has dual citizenship.

Benim çifte vatandaşlığım var. - I have dual citizenship.

dual
Çiftli
dual
dual con trol hav çift kumanda
dual
çift iki kat
dual
Dual Monarchy eski Avusturya Macaristan imparatorluğu
dual
{s} çift

O bir çift kişiliğe sahiptir. - He has a dual personality.

Çocuklarımın çifte vatandaşlığa sahip olmasını istiyorum. - I want my children to have dual citizenship.

dual
(Dilbilim) ikil

Birlik ve ikilik yalnızca aşkta çatışma içinde değildir. - Only in love are unity and duality not in conflict.

dual
çift yönlü
dual
(Matematik) eşlek
dual
çifteş
dual
ikici
dual
dual
dual
iki eş parçalı
dual
gram ikili adlandırma
dual
(sıfat) çift, iki, ikili
dual
dualpurpose çift görevi veya kullanılışı
English - English
{s} dual
of or pertaining to two; made up of two parts, twofold, double
Favorites