Definition of of or pertaining to norway (the country) or norwegian (the language) in English Turkish dictionary
- Norwegian
- {i} Norveçli
Annem Norveçli, babam ise Danimarkalıydı. Onların iki ayrı dil konuştuklarını öğrendiğimdeyse beş yaşımdaydım.
-My mother was Norwegian, and my father was Danish. It was not till I was five that I learned that they spoke two separate languages.
İsveçlilerin ne söylediğini Norveçlilerin anlaması genellikle kolaydır.
-It's usually easy for Norwegians to understand what Swedes are saying.
- Norwegian
- Norveç dili
- Norwegian
- Norveç diline ait
- Norwegian
- Norveçli kimse
- Norwegian
- {s} norveç
Norveç'in egemen servet fonu o kadar büyüktür ki evrak üzerinde her Norveçli bir milyonerdir.
-Norway's sovereign wealth fund is so large, that every Norwegian is a millionaire on paper.
Hem Polonyalı hem de Norveçliyim, bu yüzden seçemem.
-I'm both Polish and Norwegian, so I can't choose.
- Norwegian
- (sıfat) norveç
- Norwegian
- {s} Norveç, Norveç'e özgü
- Norwegian
- {i} Norveççe
Daha fazla Norveççe cümlelere ihtiyacımız var.
-We need more Norwegian sentences.
Norveç'e Norveççede Norge denir.
-Norway is called Norge in Norwegian.
Related Terms
Definition of of or pertaining to norway (the country) or norwegian (the language) in English English dictionary
- Norwegian