of or pertaining to friendlies (friendly noun sense 2, below)

listen to the pronunciation of of or pertaining to friendlies (friendly noun sense 2, below)
English - Turkish

Definition of of or pertaining to friendlies (friendly noun sense 2, below) in English Turkish dictionary

friendly
{s} arkadaş canlısı

Sınıfımdaki bütün öğrenciler arkadaş canlısı. - All the students in my class are friendly.

Tom hâlâ tamamen eskisi kadar arkadaş canlısı. - Tom is still just as friendly as he used to be.

friendly
{s} cana yakın

Erkek arkadaşım akıllı, yakışıklı, ve cana yakındır. - My boyfriend is smart, handsome, and friendly too.

Adanın sakinleri cana yakındır. - The inhabitants of the island are friendly.

friendly
dostça

Amcam bana dostça bir tavsiyede bulundu. - My uncle gave me a friendly piece of advice.

Onunla dostça ilişkiler içindedir. - He is on friendly terms with her.

friendly
kanı sıcak
friendly
hayırhah
friendly
yakınlık göstermek
friendly
yardıma hazır
friendly
babacan
friendly
doştça
friendly
yardımsever
friendly
dost

Onunla dostça ilişkiler içindedir. - He is on friendly terms with her.

Bir at dost bir hayvandır. - A horse is a friendly animal.

friendly
içten
friendly
{s} arkadaşça; dostça
friendly
dostu

Tüm ürünlerinin çevre dostu olduğunu söylüyorlar. - They claim that all their products are environmentally friendly.

Tüm ürünlerinin çevre dostu olduğunu iddia ediyorlar. - They claim that all their products are friendly to the environment.

friendly
eğlence kabilinden müsait
friendly
{s} samimi

Yeni başkan, sıcak ve samimi bir insandı. - The new president was a warm and friendly man.

O sıcak, samimi bir toplantı oldu. - It was a warm, friendly meeting.

friendly
dostluk maç
friendly
dostluk maçı
English - English
friendly