English - Turkish
Definition of of or pertaining to a residence or residents; as, residential trade in English Turkish dictionary
- residential
- oturmaya elverişli
- residential
- oturmaya ayrılmış
- residential
- {s} meskun
- residential
- konut
Bu halı konut kullanımı için tasarlanmıştır.
-This carpet is designed for residential use.
Şehrin bu bölümü ağırlıklı olarak konut.
-This part of town is mainly residential.
- residential
- içinde oturulur
- residential
- (Mukavele) ikamete mahsus, ikamet edilen
- residential
- {s} ikâmetgâh
- residential
- {s} özel konutların bulunduğu (mahalle/semt)
- residential
- {s} yerleşim
Burası yerleşim bölgesidir.
-This is residential property.
Bir şehir merkezinde değil, bir yerleşim alanında yaşamayı tercih ederim.
-I would prefer to live in a residential area, not downtown.
- residential
- {s} ikametgâh ile ilgili
- residential
- {s} oturmaya ayrılmış (alan/mahalle/semt)
- residential
- residential quarter bir şehirde ikametgahların çok olduğu semt
- residential
- ikamete mahsus
Related Terms
English - English
Definition of of or pertaining to a residence or residents; as, residential trade in English English dictionary
- residential
of or pertaining to a residence or residents; as, residential trade
Hyphenation
of or pertaining to a res·i·dence or residents; as, res·i·den·tial tradePronunciation
Resimler
Favorites