of or on the same degree, impartiality

listen to the pronunciation of of or on the same degree, impartiality
English - Turkish

Definition of of or on the same degree, impartiality in English Turkish dictionary

equally
eşit olarak

Servet mirasçılar arasında eşit olarak bölündü. - The property was divided equally among the heirs.

Aile arazisinin geniş alanını çocuklar arasında eşit olarak böleceğiz. - We will divide the large area of family land equally between our children.

equally
eşit ölçüde

Her dil konuşanları için eşit ölçüde değerli ve kıymetlidir. - Every language is equally precious and valuable to its speakers.

Beyaz erik brendisi bir kompostoda eşit ölçüde lezzetlidir. - Mirabelles are equally delicious in a compote.

equally
aynı derecede

Tom aynı derecede suçludur. - Tom is equally guilty.

Onlar aynı derecede zor taleplerde bulundular. - They made equally tough demands.

equally
eşit bir biçimde
equally
aynı derecede/eşit olarak
equally
müsavi olarak
English - English
{a} equally