Masanın üstünde bir vazo vardır. - There is a vase on the table.
Masanın üstünde bir vazo vardır.
There is a vase on the table.
Tom kilden bir vazo çalışması yaptı. - Tom worked the clay into a vase.
Tom kilden bir vazo çalışması yaptı.
Tom worked the clay into a vase.