Futbol, dünyada en çok bilinen spordur.
- Football is the most known sport in the world.
Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir.
- Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.
Sami iyi tanınan bir avukat tuttu.
- Sami hired a well known attorney.
Bir sosyete moda toplumda iyi tanınan ve sosyal faaliyetlere ve eğlenceye düşkün bir kişidir.
- A socialite is a person who is well known in fashionable society and is fond of social activities and entertainment.
Tanınmak istemiyorum.
- I don't want to be known.
O hem Hindistan'da hem de Çin'de iyi tanınmaktadır.
- She is well known in both India and China.
Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı.
- They knew they must fight together to defeat the common enemy.
Onun iyi İngilizce konuşabildiğini herkes biliyordu.
- Everybody knew she could speak English well.
San Fransisko, sisi ve diğer şeylerin arasında tepeleri ile ünlüdür.
- San Francisco is known for its fog and its hills among other things.
Firma, yüksek kaliteli ürünleriyle bilinmektedir.
- The firm is known for its high-quality products.
Bay Hashimoto herkes tarafından bilinir.
- Mr Hashimoto is known to everyone.
O, ülkemizde iyi tanınmıştır.
- He is well known in our country.
O bölgede, çok iyi tanınmış bir şarap üretilir.
- A very well known wine is produced in that region.
... both in your own party and in the other party. And you know, yes, have we had some fights ...
... I know, the user names are hilarious. ...