Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım.
- Never have I heard anyone say a thing like that.
Tom bunu duydu ve kızdı.
- Tom heard this and got angry.
Duyulmak için bağırmak zorunda kaldım.
- I had to shout in order to be heard.
Duyulmak için yeterince yüksek sesle konuşun.
- Speak loud enough to be heard.
... least many of us, is the freedom to speak and to hear ...
... And you will hear the search team-- ...