of goods, available at reduced prices; discounted

listen to the pronunciation of of goods, available at reduced prices; discounted
English - Turkish

Definition of of goods, available at reduced prices; discounted in English Turkish dictionary

discount
tenzilat
discount
{i} indirim

Tom yüzde 30 indirimle T-shirt satıyor. - Tom sells T-shirts at a 30 percent discount.

Burada bir çizik var. Bana indirim yapar mısınız? - There's a scratch here. Could you give me a discount?

discount
{i} iskonto

Et genellikle sadece kapanış saatinden önce iskonto alır. - Meat often gets discounted just before closing time.

O daha büyük bir iskonto istedi. - She wanted a bigger discount.

discount
kırdırtmak
discount
ıskonto etmek
discount
(senet/bono) kırmak
discount
{f} dikkate alma
discount
fiyat indirimi yapmak
discount
aslını saymamak
discount
{f} kırdırmak (senet)
discount
tenzilat yapmak
discount
{f} indirim yapmak, ıskonto etmek, hesaptan düşmek
discount
{f} kırmak (senet)
discount
{f} hesaplamak
discount
iskonto etmek
discount
fiyat indirimi
discount
(isim) indirim, iskonto, azaltma, kısa kesme
discount
{f} hesaptan düşmek
English - English
discount

This store specializes in discount wares.

of goods, available at reduced prices; discounted
Favorites