of brain, and eye

listen to the pronunciation of of brain, and eye
English - Turkish

Definition of of brain, and eye in English Turkish dictionary

optic
(İnşaat) görsel

Burada bir görsel yanılsama var. Küpe baktığını düşünüyorsun ama gerçekte ekrana bakıyorsun. - Here's an optical illusion: you think you are looking at a cube, but in fact you are looking at the screen.

optic
ışıksal
optic
gözle ilgili
optic
optik

Bu ürünle birlikte optik aletlerin kullanımı göz tehlikesini artıracaktır. - The use of optical instruments with this product will increase eye hazard.

Bu ondan daha uzun görünür ama o bir optik illüzyondur. - This looks longer than that, but it is an optical illusion.

optical
görme duyusuyla ilgili
optic
(Tıp) (al) Görmeğe ait, görme ile ilgili, optik, opticus
optic
dili göz
optic
göz

Bu ürünle birlikte optik aletlerin kullanımı göz tehlikesini artıracaktır. - The use of optical instruments with this product will increase eye hazard.

optic
göze veya görme duyusuna ait
optic
{s} görüş
optic
göz ilmine ait
optic
{s} görme
optical
opticallyoptik vasıtalarla
optical
gözle
optical
{s} optikle ilgili
optical
{s} optik

Dizüstü bilgisayarımda optik disk sürücüsü yok. - My laptop doesn't have an optical disk drive.

Optik yanılsama ikinci nesnenin, ilkinden daha büyük görünmesini sağlar. - Optical illusion makes the second object look larger than the first.

English - English
optic
optical