Tom daha büyük bir indirim istiyor.
- Tom wants a bigger discount.
Tom yerel bir indirimli mağazada ihtiyacı olan birçok şeyi satın alabilir.
- Tom is able to buy many things he needs at a local discount store.
O daha büyük bir iskonto istedi.
- She wanted a bigger discount.
Bana ne kadar iskonto verebilirsin?
- How much of a discount can you give me?
If you're looking for cheap clothes, there's a discount clothier around the corner.