English - Turkish
Definition of of a rich brown colour, like that of oak wood in English Turkish dictionary
- oak
- meşe ağacı
Julio, eski meşe ağacına kurduğum salıncakta sallanıyor.
-Julio is swinging in the hammock that I hung under the old oak tree.
O büyük, ihtiyar meşe ağacının dibinde çimlere uzanıp, gövdesine adlarımızın baş harflerini kazıyacağım.
-I'm going to lay you down in the green grass underneath that big old oak tree and then carve our initials into its trunk.
- oak
- {i} meşe
Bu masa meşeden yapılmıştır.
-This table is made of good oak.
Çift baş harflerini meşe ağacına kazıdı.
-The couple carved their initials in an oak tree.
- oak
- {i} meşe odunu
- oak
- {i} ana kapı
Related Terms
English - English
Definition of of a rich brown colour, like that of oak wood in English English dictionary
- oak
of a rich brown colour, like that of oak wood
Hyphenation
of a Rich Brown colour, like that of oak woodPronunciation
Resimler
Favorites