of a person, very difficult to deal with

listen to the pronunciation of of a person, very difficult to deal with
English - Turkish

Definition of of a person, very difficult to deal with in English Turkish dictionary

impossible
{s} olanaksız

Gelecekte ne olacağını bilmek olanaksızdır. - It is impossible to know what will happen in the future.

Amerikalılar için seni seviyorum demek çok kolay ama Çince'de bunu yapmak olanaksızdır. - It's so easy for Americans to say I love you and it's impossible to do this in Chinese.

impossible
{s} olmaz
impossible
{s} imkânsız

Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor. - It is considered impossible to travel back to the past.

Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır. - Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.

impossible
muhal
impossible
elvermemek
impossible
cık
impossible
(Tıp) imposibl
impossible
dayanılmaz
impossible
Nâmümkün
impossible
{s} çekilmez
impossible
inanılmayacak kadar
impossible
olanaksız biçimde
impossible
{s} katlanılmaz
impossible
olamaz
English - English
impossible
of a person, very difficult to deal with
Favorites