of a different generation, older or younger

listen to the pronunciation of of a different generation, older or younger
English - Turkish

Definition of of a different generation, older or younger in English Turkish dictionary

removed
kaldırılmış
removed
{f} kaldır

Eski mobilyayı kaldırdık. - We removed the old furniture.

Bulaşıkları masadan kaldırdı. - She removed the dishes from the table.

removed
kaldırılan
removed
(Bilgisayar) kaldırıldı

İlerlememize engel olan şeyler eninde sonunda kaldırıldı. - The obstacles to our progress have been removed at last.

Leyla'nın cesedi kaldırıldı. - Layla's body was removed.

removed
ortadan kalkmak
removed
bertaraf olmak
removed
a first cousin twice removed kuzenin torunu
removed
ayrı
removed
taşın/taşı/çıkar
removed
alâkası olmayan
removed
uzak/taşınmış/çıkarılmış
removed
uzak

Yaralı, olay yerinden uzaklaştırıldı. - The injured were removed from the scene.

Fadıl'ın görevi onu dış dünyadan uzak tuttu. - Fadil's job kept him removed from the outside world.

English - English
removed

Steve is my second cousin once removed.