English - Turkish
Definition of of, relating to or for the weekend in English Turkish dictionary
- weekend
- hafta sonu
Jane durgun bir hafta sonu geçirdi.
-Jane spent a very flat weekend.
Bu hafta sonu bir araba almak zorundayım.
-I have to buy a car this weekend.
- weekend
- (isim) hafta sonu
- weekend
- haftasonu
Tom haftasonunda bir partiye ev sahipliği yaptı.
-Tom hosted a party on the weekend.
Tom bu haftasonu bir doğum günü partisi veriyor.
-Tom is having a birthday bash this weekend.
- weekend
- (fiil) hafta sonunu geçirmek
- weekend
- hafta son
Hafta sonları asla çalışmam.
-I never work on weekends.
Birçok ülkede, Arap ülkeleri ve İsrail hariç genellikle Cumartesi ve Pazar, hafta sonu günleri olarak ilan edilmiştir.
-In most countries, with the exception of the Arab countries and Israel, Saturday and Sunday are defined as the weekend.
- weekend
- hafta sonunu geçir
- weekend
- hafta sonu yapılan
Related Terms
English - English
Definition of of, relating to or for the weekend in English English dictionary
- weekend
I'm wearing my weekend shoes.
of, relating to or for the weekend
Hyphenation
of, re·lat·ing to or for the week·endPronunciation
Resimler
History
Favorites