Yetişkinler kendi aralarında konuşuyordu.
- The grownups were talking among themselves.
Yetişkinler bazen komiktirler.
- Grownups are funny sometimes.
Tom evin etrafında büyümüş olan pek çok yabani otları görebiliyor.
- Tom can see the many weeds that had grown up around the house.
Onun çocukları büyüdü.
- His children have grown up.
Kardeşin yaşına göre çok olgun.
- Your brother's awfully grown-up for his age.
Küçük çocuk yetişkinlerle konuşmaya alışkın.
- The little boy is used to talking with grown-ups.
Çocuk bir yetişkine benziyordu.
- The boy looked like a grown-up.
Şu oğlan sanki bir yetişkinmiş gibi konuşuyor.
- That boy talks as if he were a grown up.