Kırmızı bir spor araba aldım.
- I bought a red sports car.
Elmalar kırmızı veya yeşildir.
- Apples are red or green.
Bizim aile bütçesi borçludur.
- Our family budget is in the red.
Şirketimizin geleceği tehlikede. Son birkaç yıldır aşırı derecede borçluyuz.
- The future of our company is at stake. We have been heavily in the red for the last couple of years.
Kazakistanlı Adil, Neandertallerin kızıl saçlı olduklarına inanıyor.
- Adil the Kazakh believes that Neanderthals had red hair.
Tom kızıl saçlı, değil mi?
- Tom is a redhead, isn't he?
Ahırlar kırmızı boyalıdır, çünkü kırmızı boya ucuzdur.
- Barns are painted red because red paint is cheap.
Bu kan değil. Sadece kırmızı boya.
- This isn't blood. It's just red paint.
a red advertisement.