odd, strange

listen to the pronunciation of odd, strange
English - Turkish

Definition of odd, strange in English Turkish dictionary

abnormal
{s} anormal

Bu ılık hava şubat için anormaldir. - This warm weather is abnormal for February.

40'lı yaslarda çocuk sahibi olmanın anormal bir tarafı yok. - There is nothing abnormal in having a child around forty.

abnormal
düzensizlik
abnormal
düzgüsüz
abnormal
fahiş
abnormal
ölçüsüz
abnormal
uygun olmayan
abnormal
sapan
abnormal
acayip
abnormal
normalden sapan
abnormal
sapkın
abnormal
aşırı

Onun burnu aşırı derecede büyük. - Her nose is abnormally large.

abnormal
gayrinormal
abnormal
olağanüstü
abnormal
(Tıp) Gayritabiî
abnormal
{s} olağandışı
abnormal
(Tıp) Kusurlu teşekkül, sakatlık, malformasyon
abnormal
(Tıp) Kural dışı, kural dışında kalan, düzgüsüz
abnormal
(Tekstil) anormal ( olağanüstü )
English - English
abnormal