odacı

listen to the pronunciation of odacı
Turkish - English
janitor

Tom was disguised as a janitor. - Tom bir odacı olarak kimliğini gizledi.

servant, janitor
person who runs errands and does cleaning (in a business concern); office boy
(Turizm) concierge
servant
gopher
caretaker
oda
{i} chamber

I'm going to subscribe to these chamber-music concerts. - Ben bu oda müziği konserlerine katılacağım.

Many small business owners belong to a chamber of commerce. - Birçok küçük işletme sahipleri bir ticaret odasına aittir.

oda
{i} room

The room has two windows. - Odada 2 tane pencere var.

This room is not suitable for sleeping. - Bu oda uyumak için uygun değil.

oda
cell
oda
closet

My room has a large closet. - Odamın büyük bir dolabı var?

Tom cleaned out his bedroom closet. - Tom yatak odası dolabını temizledi.

oda
tract
oda
apartment

I want to rent an apartment with two rooms. - İki odalı bir daire kiralamak istiyorum.

Tom lived in a one-bedroom apartment. - Tom tek yatak odalı bir apartmanda yaşadı.

oda
room; chamber, association, society
oda
(manastır vb) cell
oda
association, society, organization
English - English

Definition of odacı in English English dictionary

oda
A room within a harem
ODA
the Overseas Development Administration the former name of the DFID (the British government's Department for International Development)
ODA
financial flows provided by governments or aid agencies to developing and underprivileged countries or regionsat no cost or at rates below market rate
oda
Open Document Architecture
oda
Open (or Office) Document architecture (ISO 8613)
oda
Office Document Architecture
oda
Official Development Aid, or government-funded help by rich countries for poor ones ODA levels have fallen constantly since the 1992 Earth Summit, which reaffirmed a 1969 target of contributing 0 7 percent of gross national product (GNP) per year Only four countries (Denmark, the Netherlands, Norway and Sweden) have met this goal
oda
Until 1990 known as Office Document Architecture A standard (ISO 8613) for defining document components for interchange between differing word processors and desktop publishing systems An attempt to classify the features of such systems It combines a structure view of the document (in similar fashion to SGML), with a layout view that specifies where on the page, and possibly on which page, an object appears
oda
Overseas Development Administration
oda
Official Development Assistance
oda
A standard, defined by both ISO and the CCITT, which allows documents containing graphics, text, spreadsheet data and so on to be passed between computers and software of different manufacturers (CCITT, CDA, ISO, MODCA, PIL, PS ) ( top )
oda
Official Development Assistance Used to help countries in need but is often used for political gain
oda
operational detachment alpha
oda
Overseas Development Administration (UK)
oda
A document exchange format
oda
Overseas Development Administration, UK
Turkish - Turkish
Resmî kuruluşlarda, iş yerlerinde, temizlik ve getir götür işlerine bakan görevli, hizmetli, hademe, müstahdem: "Şişman odacı sahanlıkta bir daha gözüktü."- E. E. Talu
Hademe
Resmî kuruluşlarda, iş yerlerinde, temizlik ve getir götür işlerine bakan görevli, hizmetli, hademe, müstahdem
Oda
bulma
Oda
(Osmanlı Dönemi) YAHTE
oda
Genelde yabancı erkek misafirlerin kaldığı, evin bulunduğu yerden uzak tokat kapisina yakin olan oda
oda
Evin veya herhangi bir yapının oturmak, çalışmak, yatmak gibi işlere yarayan, banyo, salon, giriş vb. dışında kalan, bir veya birden fazla çıkışı olan bölmesi, göz: "Hâlâ kapısı aralık duran odaya doğru koştu."- S. F. Abasıyanık
oda
Yeniçeri kışlası
oda
Serbest meslek adamlarını içinde toplayan resmî birlik
English - Turkish

Definition of odacı in English Turkish dictionary

ODA
(Mukavele) Official Development Assistance : Resmi Kalkınma Yardımı (JBIC Japon Uluslararası İşbirliği Bankası'nın gelişmekte olan ülkeler için açtığı kredilendirme programı)
ODA
(Askeri) alfa harekat müfrezesi (operational detachment-Alpha)
odacı
Favorites