Tom was disguised as a janitor.
- Tom bir odacı olarak kimliğini gizledi.
I'm going to subscribe to these chamber-music concerts.
- Ben bu oda müziği konserlerine katılacağım.
Air provides considerable thermal insulation when trapped in a chamber.
- Hava bir odada sıkıştırıldığında hayli ısı yalıtımı sağlar.
There was nothing but an old chair in the room.
- Odada eski bir sandalyeden başka bir şey yoktu.
The room has two windows.
- Odada 2 tane pencere var.
Tom has a large closet in his bedroom.
- Tom'un yatak odasında büyük bir dolabı var.
He closeted himself in his study.
- O kendini çalışma odasına kapattı.
The old man lived in the three-room apartment.
- Yaşlı adam üç odalı bir apartmanda yaşıyordu.
I want to rent an apartment with two rooms.
- İki odalı bir daire kiralamak istiyorum.