oda

listen to the pronunciation of oda
English - Turkish
(Mukavele) Official Development Assistance : Resmi Kalkınma Yardımı (JBIC Japon Uluslararası İşbirliği Bankası'nın gelişmekte olan ülkeler için açtığı kredilendirme programı)
(Askeri) alfa harekat müfrezesi (operational detachment-Alpha)
Turkish - Turkish
Genelde yabancı erkek misafirlerin kaldığı, evin bulunduğu yerden uzak tokat kapisina yakin olan oda
Evin veya herhangi bir yapının oturmak, çalışmak, yatmak gibi işlere yarayan, banyo, salon, giriş vb. dışında kalan, bir veya birden fazla çıkışı olan bölmesi, göz: "Hâlâ kapısı aralık duran odaya doğru koştu."- S. F. Abasıyanık
Yeniçeri kışlası
Serbest meslek adamlarını içinde toplayan resmî birlik
bulma
(Osmanlı Dönemi) YAHTE
oda hapsi
Askerî ceza hukukunda kabul edilmiş bir ceza türü
oda müziği
Az sayıda çalgı için ve özel toplantılarda çalınmak amacıyla bestelenmiş müzik
oda spreyi
Havasız kalan veya havası ağırlaşan odalara güzel ve hoş koku veren bir sprey türü
art oda
Gözde iris ile billûr cismin arasındaki boşluk
karanlık oda
Fotoğraf camı banyosu, röntgen muayenesi gibi işlerin yapıldığı ışıksız oda
ön oda
Gözde saydam tabaka ile iris arasında kalan boşluk
English - English
A room within a harem
the Overseas Development Administration the former name of the DFID (the British government's Department for International Development)
financial flows provided by governments or aid agencies to developing and underprivileged countries or regionsat no cost or at rates below market rate
Open Document Architecture
Open (or Office) Document architecture (ISO 8613)
Office Document Architecture
Official Development Aid, or government-funded help by rich countries for poor ones ODA levels have fallen constantly since the 1992 Earth Summit, which reaffirmed a 1969 target of contributing 0 7 percent of gross national product (GNP) per year Only four countries (Denmark, the Netherlands, Norway and Sweden) have met this goal
Until 1990 known as Office Document Architecture A standard (ISO 8613) for defining document components for interchange between differing word processors and desktop publishing systems An attempt to classify the features of such systems It combines a structure view of the document (in similar fashion to SGML), with a layout view that specifies where on the page, and possibly on which page, an object appears
Overseas Development Administration
Official Development Assistance
A standard, defined by both ISO and the CCITT, which allows documents containing graphics, text, spreadsheet data and so on to be passed between computers and software of different manufacturers (CCITT, CDA, ISO, MODCA, PIL, PS ) ( top )
Official Development Assistance Used to help countries in need but is often used for political gain
operational detachment alpha
Overseas Development Administration (UK)
A document exchange format
Overseas Development Administration, UK
Oda Nobunaga
born 1534, Owari province, Japan died June 21, 1582, Kyto With Toyotomi Hideyoshi and Tokugawa Ieyasu, one of the three unifiers of premodern Japan. He brought the domain of his birth, Owari, under his control and followed that success by defeating the huge forces of a neighbouring daimyo. In 1562 he formed an alliance with Ieyasu, and together they captured Kyto, which Nobunaga controlled from 1573, thereby ending the Ashikaga shogunate (see Muromachi period). He then turned his attention to crushing the militant Tendai Buddhist monks of Enryaku temple, destroying their headquarters in 1571. He spent the next decade fighting the fanatically religious Ikk sect, defeating their fortress-monastery in saka in 1580. His efforts to weaken the strength of the Buddhist temples extended to permitting Jesuit missionaries to build a church in Kyto; his own interest in Christianity was purely political. In 1582 he had conquered central Japan and was attempting to extend his control over western Japan when he was wounded by a discontented general and committed suicide
Turkish - English
{i} chamber

Many small business owners belong to a chamber of commerce. - Birçok küçük işletme sahipleri bir ticaret odasına aittir.

Air provides considerable thermal insulation when trapped in a chamber. - Hava bir odada sıkıştırıldığında hayli ısı yalıtımı sağlar.

{i} room

Don't run around in the room. - Odanın etrafında koşma.

The room has two windows. - Odada 2 tane pencere var.

apartment

The apartment consists of three small rooms and a bath. - Daire üç küçük oda ve bir banyodan oluşuyor.

I want to rent an apartment with two rooms. - İki odalı bir daire kiralamak istiyorum.

room; chamber, association, society
(manastır vb) cell
association, society, organization
cell
closet

Tom has a large closet in his bedroom. - Tom'un yatak odasında büyük bir dolabı var.

My room has a large closet. - Odamın büyük bir dolabı var?

tract
oda sicil kayıt
chamber of commerce registration
oda sicil kayıt sureti
chamber of commerce registration copy
oda sicil kayıt sureti
copy of chamber of commerce registration
oda arkadaşı
chum
oda arkadaşı olmak
chum
oda anteni
indoor antenna
oda arkadaşı
roommate

My roommate's having a party. - Oda arkadaşım bir parti veriyor.

Tom became John's roommate. - Tom John'un oda arkadaşı oldu.

oda arkadaşı olmak
room together
oda dolusu
roomful
oda dolusu
roomfuls of
oda dolusu
roomful of
oda hizmetçisi
tirewoman
oda hizmetçisi
housemaid
oda kahvaltı
bed-and-breakfast
oda kahvaltı ne kadar
How much is it for bed and breakfast
oda müziği
chamber music
oda müziği konseri
chamber concert
oda numaram
My room number is 16
oda numaranız
Your room number is
oda orkestrası
chamber orchestra
oda servisi için ne kadar ödüyorum
How much was I charged for the room service
oda servisi lütfen
room service
oda servisi lütfen
service offered by a hotel to have meals delivered directly to one's room please
oda servisi saat başı vardır
Room service is available round the clock
oda servisiniz var mı
Is there room service
oda sıcaklığı
room temperature
oda takımı
suite of furniture
oda termostatı
room thermostat
oda ve kahvaltı dahil konaklama
half pension
oda ve yemekler dahil konaklama
full pension
karanlık oda
darkroom

What are you looking for in the darkroom? - Karanlık odada ne arıyorsun?

boş oda
spare room

The spare room is ready for guests. - Boş oda, misafirler için hazırdır.

Tom rented out his spare room to a student. The student who rented the room was Mary. - Tom boş odasını bir öğrenciye kiraya verdi. Odayı kiralayan öğrenci Mary idi.

karanlık oda
camera obscura
küçük oda
closet
otel oda hizmetçisi
housekeeper
suit oda
suite
gizli oda
closet
double oda
(Turizm) double room
konut olarak kullanılan oda
(Ticaret) lodging
küçük oda
cubicle
küçük oda
cabinet
odalar
rooms

Tom Skeleton, the ancient stage doorkeeper, sat in his battered armchair, listening as the actors came up the stone stairs from their dressing rooms. - Tarihi sahne kapıcısı, Tom Skeleton, eskimiş koltuğunda oturdu, aktörlerin soyunma odalarından taş merdivenlerden yukarı gelirken dinledi.

Tom knows better than to give his real name in chat rooms. - Tom'un sohbet odalarında gerçek ismini vermeyecek kadar aklı var.

temiz oda
(Telekom) cleanroom
yeni oda
(Bilgisayar) new room
ön oda
(Anatomi) anterior chamber
boş oda
vacancy
bir yere doğru bakan (ev, oda vb.)
minister to a place (house, room, etc.)
karanlık oda
(Fotoğrafçılık) Print room

Baskı odası.

özel oda
in-room
arka oda
back room
balkonlu bir oda rica ediyorum
I'd like a room with a balcony
bir oda istiyorum
I would like a room
bitişik oda
next door
bol güneş alan oda
sun parlor
bu oda çok küçük
This room is too small
daha aydınlık bir oda gösterir misiniz
Would you please show me a brighter room
daha büyük bir oda gösterir misiniz
Would you please show me a larger room
daha iyi bir oda gösterir misiniz
Would you please show me a better room
daha küçük bir oda gösterir misiniz
Would you please show me a smaller room
daha sessiz bir oda gösterir misiniz
Would you please show me a quieter room
daha ucuz bir oda gösterir misiniz
Would you please show me a cheaper room
daire biçiminde oda
rotunda
dayalı döşeli oda
furnished room
deniz manzaralı oda var mı
Do you have a room overlooking the sea
duşlu bir oda rica ediyorum
I'd like a room with a shower
düzensiz oda
glory hole
gardrop olarak kullanılan oda
walk-in closet
hanımın oda hizmetçisi
lady's maid
has oda
the sultan's apartment in the palace
hidrolik oda
hydraulic room
ilave oda
(Turizm) annex room
oda
(ısk.) ben
kahvaltı dahil bir oda ne kadar
How much for a room including breakfast
kiler gibi küçük oda
stillroom
kiler gibi küçük oda
still room
kilise eşyalarının saklandığı oda
sacristy
kralın oda hizmetçisi
lady of the bedchamber
kutsal şeylerin saklandığı oda
sacristy
kutu gibi oda
a slip of a room
küvetli bir oda rica ediyorum
I'd like a room with a bathtub
küçük oda
cubby
küçük oda
cubbyhole
lüks bir oda
deluxe room
mobilyalı oda
furnished room
nasıl bir oda istersiniz
What kind of room would you like
ne kadar güzel bir oda
What a nice room
nohut oda bakla soba
small-roomed
nohut oda bakla soba
small-roomed house
nohut oda bakla sofa
small-roomed (house)
nohut oda, bakla sofa. It's hardly big enough
to turn around in (said of a house that's very small)
otelde oda ve yemekleri ayrı ayrı ödeme sistemi
European plan
otelde yemek hariç oda ücreti
European plan
rahat bir oda rica ediyorum
I'd like a cosy room
sessiz oda
anechoic room
sessiz oda
(Telekom) anechoic chamber
sessiz oda
(Basın) offbox
tek kişilik bir oda
single room

Would you like a single room? - Tek kişilik bir oda ister misin?

I want a single room. - Tek kişilik bir oda istiyorum.

tek kişilik oda
single

I'd like to reserve a single room. - Tek kişilik oda rezervasyonu yaptırmak istiyorum.

Do you want a single room? - Tek kişilik oda istiyor musunuz?

telefonu olan bir oda rica ediyorum
I'd like a room with a telephone
televizyonu olan bir oda rica ediyorum
I'd like a room with a TV set
temiz oda sınıflandırması
(Tıp) clean room classification
tuvaleti olan bir oda rica ediyorum
I'd like a room with a toilet
tütün ve kahve içilen oda
divan
yankısız oda
anechoic room
yeraltındaki oda
souterrain
çift kişilik bir oda
double room

We'd like a double room with bath. - Banyosu olan çift kişilik bir oda istiyoruz.

I'd like a double room. - Çift kişilik bir oda rica ediyorum.

çift kişilik bir oda rica ediyorum
I'd like a double room
çift kişilik yatağı olan bir oda rica ediyorum
I'd like a room with a double bed
ölü oda
dead room
özel oda
snuggery
özel oda
sanctum
özel oda
retiring room
özel oda
(kadın) bower
oda

    Turkish pronunciation

    ōdı

    Pronunciation

    /ˈōdə/ /ˈoʊdə/

    Etymology

    () Turkish oda Dictionary.com. Dictionary.com Unabridged (v 1.1). Random House, Inc. 2008.
History
Favorites