Sen ara sıra ziyaret edeceğiz.
- We will visit you occasionally.
Robert ara sıra beni ziyaret eder.
- Robert occasionally visits me.
Anne zaman zaman oğlunun mektubunu yeniden okuyordu.
- The mother occasionally reread her son's letter.
Fibonacci sayıları doğada zaman zaman görünür.
- Fibonacci numbers show up occasionally in nature.
Bu şehirde ciddi bir su sıkıntısı var, yani biz bazen banyo olmaktan vazgeçmeliyiz.
- There is a severe shortage of water in this city, so we must give up having a bath occasionally.
Öğretmenler bazen öğrencilerinin stres atmasına izin vermeliler.
- Teachers should occasionally let their students blow off some steam.
Flames could still be seen from town flaring up occasionally on a hill dotted with emergency vehicles.
... occasionally. ...
... And occasionally they would say things like that. ...