İnsanlar seni hiç sabit fikirli olarak suçlar mı?
- Do people ever accuse you of being obsessive?
Sanırım Tom sabit fikirli.
- I think Tom is obsessive.
Bu senin saplantın mı?
- Is this your obsession?
Onun sporla ilgili saplantısını anlayamıyorum.
- I can't understand his obsession with sports.
Senin bu takıntını anlamıyorum.
- I don't understand this obsession of yours.
Leyla'nın Fadıl'a olan sevgisi bir takıntı haline gelmeye başlıyordu.
- Layla's love for Fadil was starting to become an obsession.
Tom çocukken, sokağın karşı tarafında yaşayan kıza kafayı takmıştı.
- When Tom was a kid, he became obsessed with the girl who lived across the street from him.
Mary hayvanlara kafayı takmış ve özellikle sincaplara.
- Mary is obsessed with animals, and especially squirrels.
Stop obsessing over it, will you!.
Thoughts of her obsess my every waking moment.
Some people are obsessed with sports.
... I'll obsess over it. I won't sleep that night. And I'll just edit constantly to the point ...
... And so I guess what I would say is don't -- don't obsess ...