Ellerinin titrek olduğunu gözlemledim.
- I observed that his hands were unsteady.
Orada bir sürü yaratık çeşidi gözlemledi.
- He observed many types of creatures there.
Kuşları gözlemlemekten hoşlanıyorum.
- I like to observe birds.
Amerikan siyasetini, özellikle başkanlık seçimi sırasında gözlemlemek ilginçtir.
- It's interesting to observe American politics, especially during a presidential election.
Gece gökyüzünü incelemek için bir teleskop aldım.
- I bought a telescope in order to observe the night sky.
Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.
- This is a time of year when people get together with family and friends to observe Passover and to celebrate Easter.
Tycho Brahe yıldızları gözlemek için sadece bir pusula ve bir sekstant kullanırdı
- Tycho Brahe used only a compass and a sextant to observe the stars.
Mary kuşları gözlemekten hoşlanır.
- Mary likes to observe birds.
Tom yürüyen insanları gözlemlemeyi sever.
- Tom likes to observe the people walking by.
Tom kuşları gözlemlemeyi sever.
- Tom likes to observe birds.
Orada bir sürü yaratık çeşidi gözlemledi.
- He observed many types of creatures there.
Tom yürüyen insanları gözlemlemeyi sever.
- Tom likes to observe the people walking by.
N-substituted pyrroles are much less reactive than the other 5-membered 1,3-dienes; no reaction was observed between N-(trimethylsilyl) pyrrole or N-benzylpyrrole with Smith’s diene (4) under thermal or high pressure (4 days at 14 kbar) conditions, even in the presence of Lewis acids.
The senator observed that the bill would be detrimental to his constituents.
From this vantage point we can observe the behavior of the animals in their natural habitat.