Tom onu yapmakla yükümlüdür.
- Tom is liable to do that.
Tom ayrılmakla yükümlüdür.
- Tom is liable to leave.
Tom kazanmaktan sorumlu.
- Tom is liable to win.
Biz hasardan sorumluyuz.
- We are liable for the damage.
Karım üşütmeye eğilimli.
- My wife is liable to catch a cold.
Yeni doğmuş bir bebek hasta olmaya eğilimlidir.
- A newborn baby is liable to fall ill.
Adam ölüm cezasına karşı duyarlı.
- The man is liable to the death penalty.