O, baş ağrısından acı çekiyor.
- He is suffering from a headache.
Batılı ülkeler doları güçlendirmek için baş başa verip düşünüyorlar.
- Western nations have to put their heads together to strengthen the dollar.
Haber başlıklarını gördün mü?
- Have you seen the headlines?
Herkes bu sabahki haber başlıklarından memnundu.
- Everyone was delighted by this morning's headlines.
Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
- Two heads are better than one.
Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
- Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.
She gave great head.
Be careful when you pet that dog on the head; it may bite.
lacrosse The top part of a lacrosse stick that holds the ball.
Who heads the board of trustees?.