Tom korunaklı bir hayat yaşıyordu.
- Tom lived a sheltered life.
Tom korunaklı bir hayat yaşıyor.
- Tom lives a sheltered life.
Bu çiçekler yağmurdan korunmalıdır.
- These flowers should be sheltered from the rain.
Tom çok korunaklı bir yetiştirmeye sahipti.
- Tom had a very sheltered upbringing.