o zamandan

listen to the pronunciation of o zamandan
Turkish - English
from then
thence
o zaman
then

I apologized, but even then she wouldn't speak to me. - Özür diledim fakat o zaman bile benimle konuşmadı.

I was watching TV then. - O zamanda televizyon seyrediyordum.

o zamandan beri
since

I haven't seen her since then. - O zamandan beri onu görmedim.

Since then, a great deal of change has occurred in Japan. - O zamandan beri, Japonya'da büyük bir değişim oldu.

o zamandan beri
ever since

Tom came to Japan three years ago and has been living here ever since then. - Tom üç yıl önce Japonya'ya geldi ve o zamandan beri burada yaşamaktadır..

We have been friends ever since. - O zamandan beri arkadaşız.

o zaman
at the time

Mr. Clinton was governor of Arkansas at the time. - Bay Clinton, o zamanlar Arkansas'ın valisiydi.

Tom claimed that he was working at the time. - Tom o zamanda çalıştığını iddia etti.

o zaman
when then
o zamandan beri
since that time
o zamandan beri
thenceforth
O zaman
that time

By that time I'll have already left. - O zamana kadar çoktan ayrılmış olacağım.

I was cleaning my room for that time. - Ben o zaman odamı temizliyordum.

O zaman
that the time
O zamandan beri
ever since that time
O zamandan beri
Since then

I haven't seen her since then. - O zamandan beri onu görmedim.

Since then, a great deal of change has occurred in Japan. - O zamandan beri, Japonya'da büyük bir değişim oldu.

o zaman
in that case
o zaman
then of
o zamandan beri
thenceforward
o zaman
at that time

Were you reading a book at that time? - O zaman bir kitap okuyor muydunuz?

At that time, the territory belonged to Spain. - O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.

o zaman
at that case
o zaman
by then

Can you finish by then? - O zamana kadar bitirebilir misin?

By then, however, it was too late. - Ancak, o zamana kadar, çok geçti.

o zaman
thereat
o zamandan
Favorites