o zamandan

listen to the pronunciation of o zamandan
Turkish - English
from then
thence
o zaman
then

I cannot believe you did not see him then. - O zaman onu görmediğine inanmıyorum.

It's supposed to rain tomorrow night, so let's leave our umbrellas until then. - Yarın gece yağmur bekleniyor,öyleyse o zamana kadar şemsiyelerimizi bırakalım.

o zamandan beri
since

Tom came to Japan three years ago and has been living here ever since then. - Tom üç yıl önce Japonya'ya geldi ve o zamandan beri burada yaşamaktadır..

Tom has lived in Boston since then. - Tom o zamandan beri Boston'da yaşamaktadır.

o zamandan beri
ever since

Nobody has seen him ever since. - O zamandan beri onu kimse görmedi.

She has remained abroad ever since. - O zamandan beri yurt dışında kalmaktadır.

o zaman
at the time

Mr. Clinton was governor of Arkansas at the time. - Bay Clinton, o zamanlar Arkansas'ın valisiydi.

Tom claims he was drunk at the time. - Tom o zaman sarhoş olduğunu iddia ediyor.

o zaman
when then
o zamandan beri
since that time
o zamandan beri
thenceforth
O zaman
that time

At that time, Mexico was not yet independent of Spain. - O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.

At that time, the territory belonged to Spain. - O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.

O zaman
that the time
O zamandan beri
ever since that time
O zamandan beri
Since then

I haven't seen her since then. - O zamandan beri onu görmedim.

Tom hasn't seen Mary since then. - Tom o zamandan beri Mary'yi görmedi.

o zaman
in that case
o zaman
then of
o zamandan beri
thenceforward
o zaman
at that time

If only you had told me the whole story at that time! - Keşke o zaman bütün hikayeyi bana anlatsaydın!

Few roads existed in North America at that time. - O zaman Kuzey Amerika'da birkaç tane yol vardı.

o zaman
at that case
o zaman
by then

Can you finish by then? - O zamana kadar bitirebilir misin?

I'll be six feet under by then. - O zamana nalları dikmiş olurum.

o zaman
thereat
o zamandan
Favorites