o zamanda

listen to the pronunciation of o zamanda
Turkish - English
at that time

We were children at that time. - O zamanda biz çocuktuk.

He might have been sleeping at that time. - O, o zamanda uyuyor olabilir.

thereat
o zaman
then

I was watching TV then. - O zamanda televizyon seyrediyordum.

Since then, a great deal of change has occurred in Japan. - O zamandan beri, Japonya'da büyük bir değişim oldu.

o zaman
at the time

Tom claimed that he was working at the time. - Tom o zamanda çalıştığını iddia etti.

I was off duty at the time. - Ben o zaman görevde değildim.

o zaman
when then
O zaman
that time

By that time I'll have already left. - O zamana kadar çoktan ayrılmış olacağım.

At that time, Mexico was not yet independent of Spain. - O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.

O zaman
that the time
o zaman
in that case
o zaman
then of
o zaman
at that time

At that time, Mexico was not yet independent of Spain. - O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.

At that time, the territory belonged to Spain. - O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.

o zaman
at that case
o zaman
by then

I'll be six feet under by then. - O zamana nalları dikmiş olurum.

I'll be back by then. - O zamana kadar döneceğim.

o zaman
thereat
o zamanda
Favorites