His girlfriend is Japanese.
- Onun kız arkadaşı Japon.
His name is Tomoyuki Ogura.
- Onun adı Tomoyuki Ogura.
Her hands were as cold as ice.
- Onun elleri buz kadar soğuktu.
She promised to meet her at the coffee shop.
- Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.
No definition of poetry is adequate unless it be poetry itself.
- Onun kendisi şiir olmadıkça, şiirle ilgili hiçbir tanım yeterli değildir.
By 2030 twenty-one percent of its population will be over sixty-five.
- 2030'a kadar onun nüfusunun yüzde yirmi biri altmış beş yaşından büyük olacak.
My books are in Romanian; hers are in English.
- Benim kitaplarım Rumence, onunkiler ise İngilizce.
We compared his work with hers.
- Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.