His son became a famous pianist.
- Onun oğlu ünlü bir piyanist oldu.
My little son can drive a car.
- Küçük oğlum araba sürebiliyor.
Tom and Mary have one daughter and two sons.
- Tom ve Mary'nin bir kızı ve iki oğlu var.
Paul has three sons. They look very much alike.
- Paul'ün üç oğlu var. Onlar birbirine çok benziyor.
He behaved badly to his sons.
- O, oğullarına kötü davrandı.
He gave money to each of his sons.
- O, oğullarının her birine para verdi.
My boys are my everything.
- Oğullarım benim her şeyimdir.
My boys are all grown up.
- Benim bütün oğullarım büyüdü.