oğlu

listen to the pronunciation of oğlu
Turkish - English
son

You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job. - Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine pachinko oynayarak tüm vaktini harcıyor.

I have a son and a daughter. My son is in New York, and my daughter is in London. - Benim bir oğlum ve bir de kızım var. Oğlum New York'ta ve kızım da Londra'da.

mc
mac
sons

He has two sons, I believe. - İnanıyorum, onun iki oğlu var.

Tom has two sons. Both of them live in Boston. - Tom'un iki oğlu var, İkisi de Boston'da yaşıyor.

oğul
son

Tom blamed Mary for the accident that killed their son. - Tom oğullarını öldüren kaza için Mary'yi suçladı.

He gave money to each of his sons. - O, oğullarının her birine para verdi.

babasının oğlu
(Konuşma Dili) Like father, like son
oğul
descendant
amca oğlu
cousin
anne ve oğlu
mother and son
dayı oğlu/kızı
cousin
hala oğlu
cousin
teyze oğlu/kızı
cousin
oğul
swarm
adem ile havva'nın üçüncü oğlu
Adam and Eve's third son
babasının oğlu
(deyim) A chip off the old block
oğul
swarm of bees
teyze oğlu
aunt's son
yakub peygamberin en küçük oğlu
Jacob is the youngest son of the prophet
amca oğlu
son of one's father's brother, cousin
babasının oğlu
a chip of the old block
el oğlu
stranger, outsider
er oğlu er
a real hero
it oğlu
(it) vulg. son of a bitch, bastard
nuh'un oğlu ham'ın soyundan gelen zenci
Hamite
oğul
boy

My boys are all grown up. - Benim bütün oğullarım büyüdü.

My boys are my everything. - Oğullarım benim her şeyimdir.

oğul
a cluster of bees
oğul
cadet
oğul
junior
oğul
son, boy; swarm of bees
oğul
cion
oğul
(arı) cluster
oğul
swarn
torun oğlu
great-grandson
vaftiz oğlu
godson
yeğen oğlu
grandnephew
yok oğlu yok
(Konuşma Dili) None of these people/things are here!/Not one of them is to be found!
çar'ın en büyük oğlu
Cesarevitch
çarın oğlu
grand duke
oğlu
Favorites