Mademki erkek kardeşim bir üniversite öğrencisi, o çok okumak zorunda.
- Now that my brother is a university student, he has to do a lot of reading.
Mademki Mary gitti, Tom daha mutlu.
- Now that Mary has left, Tom is happier.
Bir hata yaptığımızı şimdi anlıyorum.
- I see now that we've made a mistake.
Tom muhtemelen Mary'nin John'un kız arkadaşı olduğunu şimdiye kadar anlamıştır.
- Tom has probably figured out by now that Mary is John's girlfriend.
Madem ki bir karar verdin, uygulamalısın.
- Now that you have made your decision, you must act.
Madem ki Tom ve Mary ayrıldılar, ona çıkma teklif etmek için sorun yok.
- Now that Tom and Mary have broken up, it's probably OK to ask her out on a date.
Mademki tekrar iyisin,seyahat edebilirsin.
- Now that you are well again, you can travel.
Mademki on sekiz yaşındasın, ehliyet alabilirsin.
- Now that you are eighteen, you can get a driver's license.
O şimdi emekli, Yves memnun ve sakin bir yaşam için sabırsızlanabilir.
- Now that he's retired, Yves can look forward to a contented and placid life.
Artık sonbahar olduğu için geceler uzuyor.
- The nights are getting longer now that it is autumn.
... rapid growth than the world has ever seen. Now that growth will not continue forever. ...
... Now that was to reflect on them, that's not quite getting ...