notice, observe; comment, state, say

listen to the pronunciation of notice, observe; comment, state, say
English - Turkish

Definition of notice, observe; comment, state, say in English Turkish dictionary

remark
{f} belirtmek
remark
görüş

Alaycı görüşlerini kendine saklamanı rica ediyorum. - Please keep your cynical remarks to yourself.

Onun görüşlerini harfiyen almayın. - Don't take his remarks too literally.

remark
yorum

Onun sözlerini bir tehdit olarak yorumladım. - I interpreted his remark as a threat.

O, yorumu ile kimseyi gücendirmek istemedi. - She didn't mean to offend anyone with her remark.

remark
{i} düşünce

Senin aptalca düşüncelerinden bıktım. - I'm sick of your stupid remarks.

Tom Mary'ye oğlunun terbiyesiz düşünceleri için özür diledi. - Tom apologized to Mary for his son's impolite remarks.

remark
söz

Benim sözümü hakaret olarak almış gibi görünüyor. - She seems to have taken my remark as an insult.

Onun sözlerini bir tehdit olarak yorumladım. - I interpreted his remark as a threat.

remark
açıklayıcı söz
remark
{f} yorum yapmak
remark
remark söyle
remark
{f} düşüncesini söylemek
remark
dikkat edip görmek
remark
dikkat/yorum
remark
{i} dikkat

Tıptaki son gelişmeler dikkat çekicidir. - The recent advances in medicine are remarkable.

Tom ve Mary, yeni tekniği kullanarak dikkat çekici sonuçlar elde ettiler. - Tom and Mary have achieved remarkable results using their new technique.

remark
{f} söylemek, demek
remark
mülâhaza
remark
{i} dikkat etme
remark
(fiil) dikkat etmek, farketmek, söylemek, belirtmek, düşüncesini söylemek, yorum yapmak
remark
{f} farketmek
English - English
{f} remark