nothing but

listen to the pronunciation of nothing but
English - Turkish
-den başka bir şey
hariç hiçbir şey

İç çamaşırı hariç hiçbir şey giymiyordu. - He was wearing nothing but his underwear.

yalnızca

Bu yalnızca tesadüftü. - It was nothing but coincidence.

Gerçeği ama yalnızca gerçeği söyleyeceğinize yemin eder misiniz? - Do you swear to tell the truth and nothing but the truth?

sadece

O, sadece bir öğrenci. - He is nothing but a student.

O sadece bir şakaydı. - It was nothing but a joke.

yalnız

Gerçeği ama yalnızca gerçeği söyleyeceğinize yemin eder misiniz? - Do you swear to tell the truth and nothing but the truth?

Bu yalnızca tesadüftü. - It was nothing but coincidence.

bir tek
sırf, yalnız
nothing but net
(Spor) çembere değmeden giren şut
nothing but net
(Spor) deliksiz basket
nothing but misery
hiçbir şey ama sefalet
nothing but skin and bones
bir deri bir kemik
nothing for it but
hiç bir veçhile
Nothing is permanent but change
(Atasözü) Değişmeyen tek şey değişimdir
Nothing so bad but might have been worse
(Atasözü) Beterin beteri var
be nothing but skin and bones
k. dili bir deri bir kemik kalmak
have nothing to fear but fear itself
Korkunun kendisi dışında korkulması gereken şeyi olmamak
English - English
Turkish - English
nobbut
nothing but

    Hyphenation

    noth·ing but

    Turkish pronunciation

    nʌthîng bʌt

    Pronunciation

    /ˈnəᴛʜəɴɢ ˈbət/ /ˈnʌθɪŋ ˈbʌt/

    Videos

    ... is music.  That all the forces of the universe are nothing but different musical notes on ...
    ... So string theory says that all subatomic particles of the universe are nothing but musical notes. ...
Favorites