English - Turkish
Definition of not yet a legal adult; still a minor in English Turkish dictionary
- underage
- belirli yaşa gelmemiş
- underage
- olgunlaşmamış
- underage
- Reşit olmayan
Sami, reşit olmayan kızıyla içti.
-Sami drank with his underage daughter.
Reşit olmayan alkol kullanımı ciddi bir sorundur.
-Underage drinking is a serious problem.
- underage
- {s} yaşı tutmayan
- underage
- yaşı küçük
- underage
- erginlik yaşına varmamış
- underage
- yasal yaştan küçük
Related Terms
English - English
Definition of not yet a legal adult; still a minor in English English dictionary
- underage
not yet a legal adult; still a minor
Hyphenation
not yet a le·gal adult; still a Mi·norPronunciation
Resimler
Favorites