English - Turkish
Definition of not to be shunned, inevitable in English Turkish dictionary
- unavoidable
- (Ticaret) önüne geçilmez
- unavoidable
- kaçımlmaz
- not to be
- olmamak
Sanırım kaba olmamak en iyisi.
-I think it is best not to be impolite.
Yeni bir bloğa başladım. Başlangıçta çok sayıda blog yapan ve sonra blog yapmaktan vazgeçen insanlardan biri olmamak için elimden geleni yapacağım.
-I started a new blog. I'll do my best not to be one of those people who blogs a lot right at the start and then quits blogging.
- unavoidable
- {s} iptal edilemez
- unavoidable
- {s} kaçınılmaz
Gecikme kaçınılmazdı.
-The delay was unavoidable.
Bu tür sorunlar kaçınılmazdır.
-These kinds of problems are unavoidable.
- unavoidable
- iptali kabil olmayan
- unavoidable
- bertaraf edilmez
- unavoidable
- {s} zorunlu
Related Terms
English - English
Definition of not to be shunned, inevitable in English English dictionary
- {a} unavoidable
not to be shunned, inevitable
Hyphenation
not to be shunned, in·e·vi·ta·blePronunciation
Resimler
History
Favorites