O bana mühürlü bir zarf verdi.
- She gave me a sealed envelope.
Tom cebinden mühürlü zarfı aldı ve onu Mary'ye verdi.
- Tom took a sealed envelope out of his pocket and gave it to Mary.
Teslimattan önce tüm kutuların iyice mühürlenmiş olduğundan emin olun.
- Make sure all the boxes are well sealed before they're delivered.
Bu odanın mühürlenmesini istiyorum.
- I want this room sealed.
Teslimattan önce tüm kutuların iyice mühürlenmiş olduğundan emin olun.
- Make sure all the boxes are well sealed before they're delivered.
Eğer söyleyeceğin bir şey yoksa, dudaklarını kapalı tut.
- If you have nothing to say, keep your lips sealed.
Tom'un doğum kayıtları kapalı.
- Tom's birth records are sealed.