not solved, unanswered, unresolved

listen to the pronunciation of not solved, unanswered, unresolved
English - Turkish

Definition of not solved, unanswered, unresolved in English Turkish dictionary

unsolved
{s} halledilmemiş
unsolved
{s} çözülmemiş

Fadıl'ın ölümü çözülmemiş kaldı. - Fadil's death remained unsolved.

Tam otomatik hikaye üretimi bilgisayar bilim adamları için çözülmemiş bir sorun kalmaya devam etmektedir. - Fully automatic story generation remains an unsolved problem for computer scientists.

English - English
{s} unsolved
not solved, unanswered, unresolved
Favorites