Bu görevi tamamlamak benim için olanaksız.
- This task is impossible for me to accomplish.
Gelecekte ne olacağını bilmek olanaksızdır.
- It is impossible to know what will happen in the future.
Allen'e çözülmesi imkânsız bir problem verilmişti.
- Allen was given a problem that was impossible to solve.
Bir ayda işi tamamen bitirmek imkansız.
- It is utterly impossible to finish the work within a month.