Olanaksız geliyor ama gerçek.
- It sounds impossible, but it's true.
Gelecekte ne olacağını bilmek olanaksızdır.
- It is impossible to know what will happen in the future.
Bir ayda işi tamamen bitirmek imkansız.
- It is utterly impossible to finish the work within a month.
Onun sorularını anlamak imkânsızdı.
- It was impossible to understand his questions.