not possessing faith; infidel

listen to the pronunciation of not possessing faith; infidel
English - Turkish

Definition of not possessing faith; infidel in English Turkish dictionary

unfaithful
{s} sadakâtsiz

Tom sadakatsiz karısını öldürmeyi planlıyordu. - Tom was planning on killing his unfaithful wife.

Sana karşı dürüst olmak gerekirse, Tom sadakatsiz bir kocadır. - To be honest with you, Tom is an unfaithful husband.

unfaithful
vefasız

Dan karısının vefasız olduğunu keşfetti. - Dan discovered that his wife had been unfaithful.

Tom Mary'nin vefasız olduğundan emin. - Tom is convinced that Mary is unfaithful.

unfaithful
sadakatsiz eş
unfaithful
eşine sadık olmayan
unfaithful
eşini aldatan
unfaithful
unfaithfulnesssadakatsizlik
unfaithful
{s} güvenilmez, yanlış: unfaithful
unfaithful
{s} vefasız, hakikatsiz; sadakatsiz: unfaithful friend vefasız arkadaş. unfaithful spouse sadakatsiz eş
unfaithful
unfaithfully sadakatsiz bir sekilde
unfaithful
{s} güvenilmez
unfaithful
{s} aslına uygun olmayan
unfaithful
eski inançsız
English - English
unfaithful
not possessing faith; infidel
Favorites