not one, as in: none of the children finished lunch

listen to the pronunciation of not one, as in: none of the children finished lunch
English - Turkish

Definition of not one, as in: none of the children finished lunch in English Turkish dictionary

none
hiçbiri

Oyunların hiçbiri heyecan verici değil. - None of the games were exciting.

Sınıf arkadaşlarımdan hiçbiri buraya yakın yaşamazlar. - None of my classmates live near here.

none
hiç

Herhangi bir ev, hiç olmamasından daha iyidir. - Any house is better than none.

Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez. - None of the computers can continue to run with a burnt card.

none
yok

Biraz tuz istedim fakat kavanozda hiç yoktu. - I wanted some salt, but there was none in the jar.

Sizinle bir ilgisi yok. - That's none of your business.

none
hiç kimse

Herkes için bir arkadaş hiç kimse için bir arkadaştır. - A friend to all is a friend to none.

Hiç kimse onu Tom'un yapabildiği kadar iyi yapamaz. - None can do it as good as Tom can.

none
hiçbirini

Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum. - I hope that none of them got into an accident.

Onların hiçbirinin karısı yok. - None of them have wives.

none
hiçbir zaman
none
hiçbir biçimde
none
{z} hiçbiri, hiç kimse. z. hiç, asla, hiçbir biçimde
none
asla
none
hiç biri

Herhangi biri mi yoksa hiç biri mi? - Any of them or none of them?

Hiç birimiz Fransızca bilmiyor. - None of us speak French.

none
hiç bir suretle
English - English
none
not one, as in: none of the children finished lunch
Favorites