not occupied; empty

listen to the pronunciation of not occupied; empty
English - Turkish

Definition of not occupied; empty in English Turkish dictionary

vacant
{s} açık (iş)
vacant
(Tıp) vakant
vacant
müsait
vacant
boş (bakış)
vacant
(ev/konakçı/vb.) boş
vacant
boş

O, boş bir arazide arabasını park etti. - She parked her car in a vacant lot.

Boş bir koltuk var mı? - Is there a vacant seat?

vacant
(iş) boş
vacant
münhal
not empty
boş değil
vacant
{s} dalgın
vacant
boş boş
vacant
{s} akılsız
vacant
{s} (sıfat) boş: a vacant apartment : boş bir daire
vacant
{s} ifadesiz
vacant
vacantly : ifadesizce
vacant
{s} açık
vacant
{s} sahipsiz
vacant
{s} terkedilmiş
vacant
{s} varissiz
vacant
(sıfat) boş, açık, terkedilmiş, sahipsiz, varissiz, dalgın, ifadesiz, bön, akılsız
English - English
vacant
not occupied; empty
Favorites