Topladığımız paranın miktarı önemsizdi.
- The amount of money we collected was insignificant.
Bazen kötüleyici olarak gürültü, önemsiz ve cazibeden yoksun müzik diyoruz.
- We sometimes disparagingly call noise, music that's insignificant and devoid of any charm.
Ben çok önemsiz ve anlamsızım.
- I'm so unimportant and insignificant.
İşte 50.000 yen. Önemsiz şeylere para harcama lütfen.
- Here is ¥50,000. Please do not spend the money on unimportant things.
Ben çok önemsiz ve anlamsızım.
- I'm so unimportant and insignificant.