Karım uzaktayken zor durumdaydım.
- I am inconvenienced when my wife is away.
İstasyon iki metre uzakta.
- The station is two meters away.
Tom o yokken Mary'nin onun eviyle ilgileneceğine güvenemiyor.
- Tom can't trust Mary to look after his house while he's away.
Biz yokken eve hırsız girmiş.
- A thief broke into the house while we were away.
Tom'un güvenli bir yere gizlenmiş biraz parası var.
- Tom has some money stashed away.
Balon rüzgar tarafından bir yere taşınıyordu.
- The balloon was carried away somewhere by the wind.
Buradan birkaç sokak ileride oturuyor.
- She lives a few blocks away from here.
O buradan hemen ayrıldı.
- She left here right away.
Tüm öğleden sonra durmadan uyudum.
- I slept the whole afternoon away.