Sekiz yaşında bir araba neredeyse değersizdir.
- An eight-year-old car is almost worthless.
Değersiz olmasına rağmen, onu seviyorum.
- I like it even though it's worthless.
Onun görüşü işe yaramaz.
- His opinion is worthless.
Bu bütünüyle işe yaramaz.
- This is totally worthless.
Don't be a worthless slouch! Go get yourself a job.