Yolun kenarında duruyordu.
- He was standing at the side of the road.
Hipotenüsün karesi diğer iki kenarın kareleri toplamına eşittir.
- The square of the hypotenuse is equal to the sum of the squares of the other two sides.
Hakem, tenis kortunun yan tarafında yüksek bir sandalyede oturuyor.
- The umpire sits in a high chair at the side of the court.
Tom onun yan tarafında bir ağrı ile uyandı.
- Tom woke up with a pain in his side.
Tom'un hikaye yönünü duydum.
- I heard Tom's side of the story.
Çıkış seyahat yönünün sağ tarafında.
- The exit is on the right side of the direction of travel.