Servet gittikçe daha konsantre oluyor.
- Wealth is becoming more and more concentrated.
Onun söylediklerine konsantre oldum.
- I concentrated on what he was saying.
Taro, İngilizce kelimeleri ezberlemek üzerinde yoğunlaştı.
- Taro concentrated on memorizing English words.
Tom işine yoğunlaştı.
- Tom concentrated on his work.
Tüm sorunlarınız kalbinizde yoğunlaşmıştır, bu nedenle kendiniz incelemelisiniz.
- All your problems are concentrated in your heart, so you just need to examine yourself.
Tom işine yoğunlaştı.
- Tom concentrated on his work.
O bir şey üzerinde yoğunlaştı.
- She concentrated on one thing.
We made a drink from concentrated orange juice.