Açıkça konuşmak gerekirse, o güvenilmez biri.
- Frankly speaking, he is untrustworthy.
Tom güvenilmez görünüyor.
- Tom seems to be untrustworthy.
O şimdiye kadar tanıştığım en dönek insanlardan biri.
- He is one of the most untrustworthy people I have ever met.