not compact

listen to the pronunciation of not compact
English - Turkish

Definition of not compact in English Turkish dictionary

loose
{s} oynak

Aslında o oynak bir kadın. - Actually she is a loose woman.

loose
{s} gevşek

İyi bir vuruşcu olmak için, gevşek tutmalısın ve içgüdünü izlemelisin. - To be a good batter, you've got to hang loose and follow your instincts.

Sözleşme oldukça gevşek. - The contract was rather loose.

loose
{s} bol

Tom bol giysiler giymeyi seviyor. - Tom likes to wear loose-fitting clothes.

Bu ceket üzerimde bol görünüyor. - This coat looks loose on me.

loose
{s} serbest

Köpekleri serbest bırakma. - Don't set the dogs loose.

O, köpeği bahçede serbest bıraktı. - He let the dog loose in the yard.

loose
salmak
loose
malın gözü
loose
kararsızlık
loose
serbestlik
loose
bağsız
loose
hoppa
loose
çözülmüş
loose
(sıfat) gevşek, oynak, bol, gevşemiş, serbest, açık, bağlanmamış (saç), yarım yamalak, ahlaksız, hafif
loose
{s} bol, dökümlü (giysi)
loose
kabaca
loose
sıkı ve bağlı olmayan
loose
yumuşak ishal olmuş
loose
{f} ateşlemek
loose
{s} yarım yamalak
loose
{f} atmak
loose
{f} serbest bırakmak
English - English
loose
noncompact
not compact

    Hyphenation

    not com·pact

    Turkish pronunciation

    nät kımpäkt

    Pronunciation

    /ˈnät kəmˈpakt/ /ˈnɑːt kəmˈpækt/
Favorites