English - Turkish
Definition of not coincident as to motive or end in English Turkish dictionary
- eccentric
- eksantrik
Tom eksantrik, değil mi?
-Tom is eccentric, isn't he?
Onun eksantrikliğini görmezden gelsen iyi olur.
-You had better blink at his eccentricities.
- eccentric
- alışılmamış ve garip görünüşlü şey
- eccentric
- uçuk
- eccentric
- (Biyokimya,Gıda) ayrı merkezli
- eccentric
- egzantrik
- eccentric
- ayrıksı
- eccentric
- garip bir kişiliğe sahip olan kişi
- eccentric
- (mak.) eksantrik, devri hareketi yatay harekete çeviren tertibat, salgılı kasnak
- eccentric
- {s} dışmerkezli, eksantrik
- eccentric
- (Diş Hekimliği) merkezden uzağa yerleşmiş, ayrı merkezleri paylaşan
- eccentric
- tuhaf
Bizim hepimizin kendi tuhaflıklarımız var.
-We all have our own eccentricities.
- eccentric
- {i} acayip tip
- eccentric
- {s} garip
- eccentric
- ek
- eccentric
- {s} acayip, garip, tuhaf, eksantrik
- eccentric
- merkezde olmayan
- eccentric
- {s} acayip davranışlı
- eccentric
- (isim) acayip tip, dış merkezli düzen
- eccentric
- (İnşaat) eksantrik, şaşırtmalı, eksenden kaçık
Related Terms
English - English
Definition of not coincident as to motive or end in English English dictionary
- eccentric
not coincident as to motive or end
Hyphenation
not co·in·ci·dent as to mo·tive or endTurkish pronunciation
nät kōînsıdınt äz tı mōtîv ır endPronunciation
/ˈnät kōˈənsədənt ˈaz tə ˈmōtəv ər ˈend/ /ˈnɑːt koʊˈɪnsədənt ˈæz tə ˈmoʊtɪv ɜr ˈɛnd/
Resimler
Favorites